Türk-İslam düşünürü ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, vefatının 750. yılında Türkiye’de ve dünyada çeşitli etkinliklerle yad ediliyor.
Bostancı Gösteri Merkezinde 20 Aralık’ta yapılacak “Vuslat 750” etkinliğinde de San Özer yönetimindeki Metropolitan Orkestrası eşliğiyle Ahmet Özhan ve Hakan Aysev ile Ayasofya Hafızları Topluluğunun performansları izleyicilere hem müzik ziyafeti hem de görsel şölen sunacak.
MEVLANA DÜNYADA TİRYAKİLİK YAPMIŞ
Sanatçı Ahmet Özhan, yaptığı açıklamada “Hazreti Mevlana sadece Müslüman toplum tarafından değil dünyada çok paylaşılan, mesnevisi özellikle çok okunan, fikirleriyle insanları cezbeden aşkıyla insanları mest eden, semasıyla insanları hayran eden çok yönlü Allah velisidir, Allah dostudur. Ne mutlu ki böyle bir şahsiyetimiz bütün dünya tarafından kabul görmüş ve tiryakilik yapmış.” dedi.
Hazreti Mevlana’nın sadece gel demesi, seması ve aşkı gibi bir takım kalın çizgilerle değil özüyle anlaşılması gerektiğine dikkati çeken Özhan, şunları kaydetti:
“Can bu tenden gitmedikçe pervaneyim, diyor Kur’an’a diyor. Pervaneyim Kur’an’a ben diyor. Ayağının altındaki tozun zerresiyim, kimin? Resulullah Efendimizin diyor. İnsanlar, kitap ve sünnet düsturu üzerinde şer’i şeriften zerre kadar sapmayan bir doktrin sahibi, içtihat sahibi bir İslam velisi olduğunu kavradıkları gün Hazreti Mevlana’yı daha iyi anlamış olacaklar.”
Hazreti Mevlana’nın yolu olan Mevleviliğin musiki, sema estetiği ve sözel birikimiyle edebiyat, estetik ve fikir yönünden öne çıktığını vurgulayan 73 yaşındaki sanatçı, “O yüzden sanatçılar tarafından da tabii ki paylaşılan bir konsept. Zaten sanat gerçeğe en yakın olan şeydir. Estetik, insanı o estetiğin sahibine götürür. Resim insanı ressama götürür, melodi insanı besteciye götürür ve götürmeli. Sadece o satıhta kalır isek meseleyi kavramamış oluruz.” ifadesini kullandı.
Gönlü uyanık, aklı başında sanatçıların Hazreti Mevlana’yla alakalı konu ve figürlerle meşgul olduğunu, şiirler yazdığını, bunların hepsinin de sanatın alanına girdiğini ve Mevlana’nın öğretilerinin güzel sanatların bütün şubelerini kapsadığını anlattı.
Mevlana’nın 750. vuslat yılında olarak tespit edilen bu yıl, yurt içinde ve yurt dışında pek çok etkinlik düzenleneceğine işaret eden Özhan, Konya’da ihtifal ismi verilen 50 küsur yıldır yapılan etkinliklere 33 yıldır olduğu gibi bu yıl da katılacağını ve 18 Aralık’ta İstanbul’a döneceğini aktardı.
“İzleyenlerin çok büyük zevk alacağı bir gösteri olacak”
İstanbul’a döndükten sonra 20 Aralık’ta da Bostancı Gösteri Merkezi’nde Hazreti Mevlana merkez konulu tasavvuf konseri yapılacağı bilgisini veren Özhan, “Yani bizim için fevkalade değil ama izleyici için fevkaladedir. Çünkü biz sürekli olarak bu hizmetleri yapan insanlarız. Buradan çok büyük zevk alıyoruz. Çok büyük keyif alıyoruz. Diğer katılımcı arkadaşlarımla beraber bir paylaşım içerisinde zannediyorum izleyenlerin çok büyük zevk alacağı bir müzik ve gösteri olacak.” şeklinde konuştu.
Etkinliğin zengin bir içeriğe sahip olduğunun altını çizen Özhan, “Benimle birlikte bizim Ayasofya bülbülleri, hafız kardeşlerimiz var, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu zaten ana omurgayı oluşturuyor ve operacı çok sevilen Hakan Aysev kardeşimiz de var. Birlikte inşallah kendimize ait repertuvarlarla, hafızların o bülbül sesleriyle şenlendirdikleri kasidelerle, niyaz ilahisi eşliğinde semamızla sahnede olacağız.” ifadesini kullandı.
Hazreti Mevlana’nın anıldığı etkinlikler için her yıl aynı titizlikle çalıştıklarını dile getiren usta sanatçı, “Biz her zaman Hazreti Mevlana’nın hizmetiyle meşgulüz ama gönüllerin, fikirlerin, duyguların daha ziyade yoğunlaştığı böyle bir dönemde bir grup sanatçının bu yoğunlaşmaya melodik olarak, görsel olarak hizmet etmesini sevgili seyircilerimizin değerlendireceğini düşünüyorum. Herkesi 20 Aralık’ta Bostancı Gösteri Merkezi’ne bekliyorum.” diye konuştu.