İmar planı 2 Kasım 2022’de onaylansa da 6 Şubat 2023 tarihli depremler sonrasında planda herhangi bir revize yapılmaması dikkat çekti. Ayrıca imar plan raporunda; sadece İskenderun’da üç binden fazla yurttaşın yaşamını yitirmesine 400’den fazla bina yıkılmasına neden olan depremlerin ismi dahi geçmiyor.
Öte yandan depremden sonra ilan edilen yeniden inşa programı çerçevesinde rezerv alanlara TOKİ tarafından hızlıca yapılacak afet konutlarının, “sağlam zemin üzerine ve yatay mimari ilkesine göre en fazla 4 katlı” olacak şekilde inşa edileceği belirtilmişti. Ancak zemin sıvılaşması yaşanan yerler arasında İskenderun Meydan Mahallesi’nin imar planına göre 12 kata kadar izin veriliyor.
Umut-Sen Kent Çalışmaları Grubu üyelerinden olan Burcu Arıkan, imar planının askıya çıkarılmasını Cumhuriyet’e değerlendirdi.
‘YENİ ENKAZLAR YARATIR’
Depremlerin rant odaklı imar anlayışında hiçbir şeyin değiştirmediğini ifade eden Arıkan, “2022 Kasım ayında planı onaylayan belediye meclisi, depremden sonra herhangi bir revizyon yapılmadan olduğu gibi askıya çıkmış ve itiraz edilmezse bu plan uygulanacak. Deprem sonrasında inşaata dair dört katlı yatay mimari vurgusu yapılıyor ancak verilen izin onunla çelişiyor” dedi. Arıkan, “Deprem yıkımını önemseden şehirleri ranta açmayı hedefliyorlar. Depremi kullanarak bu planları hayata geçirmek istiyorlar çünkü merkezi bir yerde ve ranta çok açık bir alan. Onlar için önemli olan imar artışını yapmak. Bu planlar bir sonraki olası depremler için yeni enkazlar yaratacak” ifadelerini kullandı.
